Aspendos (BELKIS)
Antalya - Alanya karayolunun 44'üncü kilometresinden kuzeye dönen yolun 2'nci kilometresinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunagelmiş Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlüdür. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. Akdeniz ile ulaşımını ve gelişmesini yakınındaki nehre ve dolayısıyla çevresindeki bereketli topraklara borçlu olan Aspendos’ta bugün çoğunlukla tiyatro ve suyolları ziyaret edilir. Şehre ait diğer yapıların kalıntıları ise tiyatronun yaslandığı tepenin düzlüğünde yer alır. Antalya Aspendos Antik Kenti, son derece eski olmasına rağmen günümüze kadar özenli bir şekilde korunmuştur. İçerisinde birçok farklı yapının bulunduğu Roma yerleşim alanı, etkileyici efsanelerin de çıkış noktası haline gelmiştir.
Aspendos (Belkıs Tiyatrosu) ‘nun hikayesi ise şöyle ;
Romalıların hüküm sürdüğü yıllarda Aspendos kralının evlilik çağı gelmiş dünyalar güzeli bir kızı varmış. İsmi Belkıs olan kızını çok seven kral, kızıyla evlenmek için sarayın kapısını aşındıran delikanlılar içinde kızını en çok hak edenle evlendirmek istemiş.
Kızını çok sevecek, akıllı ve yiğit biriyle evlendirmek isteyen Aspendos kral çözümü bir yarışma düzenleyerek çözmüş. Ülkenin dört bir yanına duyurulan yarışmada Aspendos’a en yararlı ve güzel eseri yapacak olan kişiyle kızını evlendireceğini ilan etmiş.
Dünyalar güzeli Belkıs ile evlenmek isteyen gençler yeteneklerini konuşturarak şarkılar bestelemiş, şairler en güzel şiirlerini yazmış, heykeltıraşlar en iyi heykelleri yapmış. Yarışmanın sonunda kral, çiçekler eken bahçıvanlardan, köprü yapan mimarlara kadar bütün eserleri incelemiş.
Son olarak şehre su taşıyan bir su kemerinde kararını vermek üzereyken, kızı Belkıs’ın son bir eseri daha incelemesi isteği üzerine peşinden gitmiş. Basamakları yay şeklinde dizilmiş bir tiyatro olan yapının inşası sırasında, Belkıs’ın gönlünü bu gence kaptırmıştır.
Kral en üst basamağa çıkarak tiyatroyu incelerken, su kemerinin daha faydalı bir eser olduğunu düşünüyormuş. Ancak o esnada eseri yapan mimarın en alt basamakta “Kral Belkıs’ı bana verecek” fısıltını işitmiş.
En üst basamaktan sessiz bir fısıltının dahi işitildiği şaşırarak fark eden kral, mimarın bu akustiği nasıl başardığını anlayamamış. Aspendos için en faydalı eser olarak tiyatroyu seçerek, kızını mimarla evlendireceğini açıklamış. Günümüze kadar gelen antik tiyatroya Belkıs tiyatrosu adı verilmiş.
Küçük bir fısıltıyla aşk kazanırken, Aspendos Antik kenti birçok medeniyete kucak açarak günümüzde hala turistlerin gezmekten en çok hoşlandığı yerlerden birisi olma üstünlüğüne sahip.
Yollar Antalya’ya düşerse Aspendos’a uğramadan ve tarihte kısa bir yolculuk yapmadan dönmeyin. Şimdiden keyifli keşifler!